20 Ekim 2014 Pazartesi

Sonbahar :)

Neredeyse kış geldi ama yarım kalmış bu postu tamamlamak istedim :) Çok fazla aktivite yapabilen bir anne değilim. Çocuk bakımında bazı hassasiyetlerim (tv , zaten evde yok. elimden gelen pedagojik meseleler ve bazı gıdalardan uzak kalmasına çaba harcamak gibi) dışında gayet bodoslama yaşıyoruz aslında. Çocuğum yokken sürekli aktivite yaparım zannediyordum ama akışına yaşıyoruz. Hem çabuk sıkılabiliyorum ,ayrıca komut verip sonuç alamamak beni geriyor. bu sebeple ayda 1 max 2 kez aktivite diye masa başına geçiyoruzdur. zaten onları yaparken ise genelde bir bakmışım ben tek başıma devam ediyorum (güzel terapi :P) o çoktan kalkmış :) o yüzden bizim oyle planlı programlı bir akışımız yok.
Sonbahar gelince yapraklar dökülür muhabbetiyle bahsediyorduk ara sıra mevsimlerden bahsederken. Kitaplardan aşınalığıda olmuştu. (iyi ki kitaplar var ikimizin de kaçış noktası hadi kitap okuyalım madem oluyor :) hem onunla hiçbir şey yapamamış gibi hissetmekten yana ferahlıyorum hem de o mutlu oluyor. yani birlikte zaman geçirmenin bir yolu olarak o da bunu keşfetti) sonra geçen pazar birlikte parka gitmiştik. kestane ağaçları gördük. dökülmüş yapraklar. zaten yapraklarla banyo yapma hayali vardı :) sağolsun temizlikciler sık sık süpürdüğünden o yığını bulamadık ama olanı ile eğlenmeye çalıştı. sonra bir poşete kestane , kozalak,yaprak, ot, çöp ne bulduysak topladık o gün eve götürüp biraz aksesuar gibi kullandık. sevdik okşadık :) sonra anaokulunda yaptığımız kestaneden at geldi aklıma ve ondan yaptık :) bir de salonumuzda sarı renk bulunduğundan  4 tanesini çerçeveye yerleştirdim. :) Al sana aktivite :P

Tübitak - Anna Milbourne kitaplarından biri "Rüzgarlı Bir Gün"  .Sonbaharı vurgulayan kitaplardan biri :)  Yazısı az çizimleri çok güzel. Rüzgarı tanımlıyor ve mesela rüzgarın yelkenlinin yelkenini hareketlendirmesi veya uçurtma uçurmada rüzgarın faktörü gibi örnekler veriyor.


Yine Tübitağın ve Anna Milbournenin bir diğer kitabı "Yağmurlu Bir Gün" . Yağmurun oluşumu ve yağmurun yağması ile olanlardan (bitkilerin yağmurdan hoşlanması gibi) bahseden yine yazısı az ve yormayan güzel resimlendirilmiş bir kitap. Sonbaharı tanımlarken yine kullanılabilecek güzel bir kitap.


"Küçük Tavşan ne duydu?" Artemis Çocuk Yaınlarından. Görselliği beni benden alan kitaplardan biri yine :) Sonbaharda geçen bir öykü. Çok sevdiklerimizden yine. Küçük Tavşancık dışarı çıkmak istemiyor ve bunu sıkıcı buluyor. Ama sonra rüzgarlı bir gün olması sebebiyle Büyük Tavşanın dediklerini sürekli yanlış anlayarak çok ama çok eğlenceli bir gün geçiriyor. Ders verme çabası olmayan tatlı bir kitap. Elbette tavsiye ederim :)


Bu kitabı buraya alma sebebim kestaneler oldu. Zira kestane ağacı bulabilmeyi zaten bu yüzden istemiştim. 2 yaşından beri severek okuduğumuz bir kitap. Zaten o gün kestane toplarken bu kitabı ana ana topladık. Dikenlerinden çıkmamış kestaneleri birlikte çıkardık. "Kirpi ile Kestane" Feridun Oral'ın en sevdiğimiz kitaplarından biri. Yine ders verme çabası olmayan okurken dinlendiren tatlı bir hikaye. Daldan düşen kestanenin dikenleri ile kirpinin dikenleri dolaşınca ayırmak için giriştikleri bir serüveni anlatıyor hikaye. Sırasıyla diğer hayvanlardan yardım almaya çalışıp , mümkün olamayınca yine tesadüf eseri birbirlerinden ayrılmaları ve yuvalarına dönüşü ile bitiyor. Yine tavsiye edeceğim kitaplardan elbette :)



Öhöm öhöm bu ise hazırladığımız mevsimler eserimiz :P oturma odamıza astık :P Şaka bir yana değerler eğitimi dışında aslında çocuk eğitimi o kadar kolayki. biraz akışına bırakabilmek ve biraz daha tahammül sahibi olabilmekle. Ama o değerler eğitimi var ya işte en zoru o. Çünkü onlar bizim aynamız olduğundan yine kapı bize çıkıyor. Allah bize iyi huylar versin ve olanları yitirmememize yardım etsin .
Haftamız Cümlemize bereketli geçsin inşallah.
Sevgiler

Hiç yorum yok: